Çağatay Postacı: Pandeminin Doğurduğu Sanatsal Dönüşüm

0

Kayseri’de yaşayan Diorama sanatçısı Çağatay Postacı, Pandemi ile hayatına giren bu sanat dalına başlarken asıl amacının emekli babasına uğraş bulmak olduğunu aktardı. En çok rağbet gören çalışmalarının nostalji  çalışmalar olduğunu söyleyen Postacı, diorama ile olan bağı ve çalışmaları hakkında konuştuk.

 

“Asıl amacım emekli olan babama bir uğraş bulmaktı”

Kayseri’de yaşayan Çağatay Postacı, pandemi sürecinde hayatına giren diorama sanatıyla yaratıcılığını ve çevre bilincini bir araya getirdi. Bu yolculuğunun başlangıcını Postacı şöyle anlatıyor: “Diorama sanatı hayatıma pandemi ile girdi diyebilirim. YouTube’da karşıma minyatürlerle alakalı videolar çıktı. Asıl amacım emekli olan babama bir uğraş bulmaktı.”

Araştırmalarını derinleştiren Postacı, çöpe atılan malzemeleri nasıl değerlendirebileceğini düşünmeye başladığını ve  bu süreçte, hayatından “çöp” kavramını tamamen çıkardığını belirtti.


Evinin yakınındaki ağaçlardan topladığı dal parçalarını eve getirip, yalnızca bir silikon tabancası kullanarak rastgele birleştirmeler yapmaya başladığını aktaran Postacı, bu durum sonrası ortaya çıkan sonuçlar, onun sanatla dolu dünyasının kapılarını araladı.

Postacı, pandemi döneminde hobi olarak başladığı diorama sanatıyla kısa sürede kendine özgü bir tarz geliştirdi. Henüz kendisini profesyonel olarak nitelendirmediğini belirteren Postacı, “Ülkemizde çok kıymetli minyatür sanatçıları var. Her gün yeni bir şey öğreniyorum ve onlardan feyz alarak ilerlemeye çalışıyorum” dedi.

“Şu malzemeyi kesin olarak kullanıyorum diyemem çünkü o an size bir parfüm kapağını alıp çöp tenekesi yapabiliyorsunuz”

Diorama yapımında kullandığı malzemeler konusunda esnek bir yaklaşımı olan Postacı, “Şu malzemeyi kesin olarak kullanıyorum diyemem çünkü o an size bir parfüm kapağını alıp çöp tenekesi yapabiliyorsunuz” diyerek yaratıcılığın sınırsızlığını vurguladı.  Postacı, çoğunlukla karton, ahşap ve MDF gibi malzemelerle çalışsa da, her malzemeye ayrı bir sevgi beslediğini ve favori bir malzeme seçemeyeceğini ifade etti.

Diorama olarak yaptığı ürünler genel itibariyle bir mekanın tasarımı veya müşterinin hayal gücünden destek alarak ilerlediğini aktaran Postacı, tasarımlarının ortalama süreç 1 hafta ila 12 gün arasında ,en uzun dioramanın da meyhane tasarımı olduğunu belirtti.

Diorama sanatındaki süreç ve ilham kaynakları hakkında içten bir bakış sunan Postacı, tasarım sürecinin en keyifli kısmının iş tamamlanmaya yaklaştığı dönem olduğunu ifade etti. Tasarımda en keyif aldığı kısmın bitmeye yakın olanların olduğunu söyleyen Postacı,  en zorlayıcı kısmın ise başlangıç kısmı olduğunu aktardı.

Sanatçı olarak ilham aldığı birçok sanatçı olduğunu vurgulayan Postacı, Pinterest’i sıkça kullandığını anlattı. Pinterest’i oradaki tasarımları birebir kopyalamak yerine, yapılanların üzerine kendi dokunuşlarını eklemek için kullandığını söyleyen Postacı, bu yaklaşımı, yaratıcı sürecinde ona yenilik ve özgünlük kattığını açıkladı.

Çağatay Postacı, çalışmalarının genellikle ömürlük olduğunu belirterek, sanatının kalıcı ve uzun ömürlü olduğunu vurguladı.

 Çağatay Postacı’dan Duygusal Bir Sanat Yolculuğu

Diorama sanatındaki duygusal derinliği ve kişisel bağları hakkında içten açıklamalarda bulunan Postacı, “En çok ilgi gören dioramalar eskiler tabii ki” dedi.

Sanatçının ailesi ve arkadaşları, onun işlerini her zaman desteklediğini ve farklı bulmuş olması ile ilgili güzel anısını da anlatan Postacı, “Ailem ve arkadaşlarım hep destekleyip farklı buldular. Annemin bir objemi on dakika boyunca incelediğini hatırlıyorum”diye konuştu.

Diorama yapmak, sadece bir hobi değil, aynı zamanda yaşam tarzının bir parçası olduğunu ifade eden Postacı, sanatının insanlara duygusal bir deneyim yaşatması, onun için en büyük tatmin kaynağı olduğunu söyledi.

Kendi deneyimlerinden yola çıkarak yeni başlayanlar için önemli tavsiyelerde bulunan Postacı, “Yeni başlayanlara şunu tavsiye ederim; her şey deneyerek oluyor. Ben de 5. yılıma girdim ve ilk başladığımda bir objeyi yapmak için bir hafta uğraştığım oldu. Deneye deneye öğreniliyor, pes etmemek gerek” dedi.

Kullandığı malzemeler ile ilgili polimer kil ve epoksi gibi ürünleri kullanmadığını belirten Postacı, bu malzemeleri ilerleyen projelerine dahil etmeyi planladığını ve bu sayede dioramalarının daha da gelişeceğini düşündüğünü belirtti.

“Eski bir arabayla yolculuk yapma hayalimden esinlendiğim bir proje”

Özel tasarımlar yaparken oldukça düşündüğünü ifade eden Postacı, her aşamada detaylara odaklandığını ve “Yapacağım bir yere odaklanıp, buraya ne olur? Nasıl bir şey yapmalıyım acaba? Bunu yaparsam garip karşılanır mı?” gibi sorularla yoğun düşündüğünü söyledi. Postacı, Tamamlanan objenin istediği gibi durmaması durumunda modunun etkilenebildiğini de ekledi.

Her diorama için bir hikaye oluşturmanın önemini vurgulayan Postacı, “Her dioramanın bir hikayesi oluyor çünkü önemli olan o yaşanmışlığı orada hissettirebilmek ”dedi.

Diorama sanatını hayatının bir parçası olarak gören ve bu sanatın ona nasıl ilham verdiğini paylaşan Postacı, “Diorama sanatı benim hayatımın tamamı oldu diyebilirim. Yolda yürürken küçük bir kırılmış plastik parça bulduğumda hemen hayal gücümde bir şey canlandırıp bunun yeri burası diyebiliyorum” diyen diorama yapmanın hayatındaki yerinin çok büyük olduğunu ve ekmeğini buradan kazandığını belirtti.

En çok etkilendiği diorama projelerinden biri, eski bir arabayla yolculuk yapma hayalinden ilham aldığı bir çalışma olduğunu ifade eden Postacı, “Beni etkileyen dioramalardan bir tanesi, eski bir arabayla yolculuk yapma hayalimden esinlendiğim bir projeydi. Bu projeyi yaparken çok keyif aldım” diye konuştu.

 

 

“Yaptığım işin bende bıraktığı iz çok büyük”

İşinin kendisinde bıraktığı izleri ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Postacı, “Yaptığım işin bende bıraktığı iz çok büyük. Uğraşırken hiçbir problemi ya da sorunu düşünemiyorsunuz, sadece oraya odaklanıyorsunuz ve en iyisini yapmak için çabalıyorsunuz. Bu süreçte hayal gücünüzün çok geliştiğine inanıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim”dedi.

Gelecek hedefleri arasında kurmuş olduğu firmayı ileriye taşımak ve aynı gün teslimat için bir sistem geliştirmek olduğunu belirten Çağatay, şunları ekliyor: “Hayallerim arasında kurmuş olduğum firmayı yukarı taşımak ve insanların gün içinde hazırlayıp aynı gün teslimat olarak gönderilmesi yönünde bir sistem geliştirmek var. Şu an için sergi ve eğitim düşünmüyorum” dedi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir