“Sana Ev Yapsam Mutlu Olur Musun?”

0

Ülkem Okuyor Derneği’nin kurucusu Havva Aydanur Ertuğrul, “Meriç’i Güldürelim” projesi kapsamında yaşanan gelişmeleri paylaştı. Yaşanan asrın felaketinde evleri yıkıldığı için zorluklarla başa çıkmaya çalışan Esmeray ve ailesine umut olalım diye yola çıktı.  “Sana ev yapsam mutlu olur musun” diyerek Meriç’i güldürelim projesi ile ev projesini başlatan Havvanur Aydanur Ertuğrul projeyi tamamladıklarını duyurdu.

Esmeray ve ailesinin, depremde evleri yıkıldığı için herhangi bir yardım alamadıklarını belirten Ertuğrul, ailenin yaşadığı ahır ve samanlığın bir ev olarak kullanıldığını ifade etti.
Esmeray’la geçen sene tanıştıklarını anlatan Ertuğrul, “Aile olarak birçok sorunla baş etmeye çalışıyorlar. Depremde evleri yıkıldığı için hiçbir yardımdan faydalanamadılar çünkü evleri kendilerine ait değildi. Kayınpederi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşıyorlar” diyerek şu an barındıkları yer, deprem öncesinde hayvanlarına baktıkları ahır ve samanlık olduğunu da aktardı.

Ertuğrul, proje kapsamında aileye yardım ulaştırmak için yürütülen çalışmalara değindi.  Ertuğrul, Meriç ve ailesinin yaşadığı zorlukları azaltmak ve onları daha iyi bir yaşam koşuluna kavuşturmak için çabaladıklarını bu projeyle birlikte, ailenin yaşadığı sıkıntılara bir nebze olsun çözüm getirmeyi umut ettiklerini söyledi.

“Siz hiç sel basan bir ahırda, sırılsıklam çocuklara ne giydireceğinizi düşünerek kuru kıyafet aradınız mı?”

Sel felaketinin etkilerini ve projelerine dair önemli bilgilerini aktarmaya devam eden Ertuğrul, şu şekilde konuştu:

“Dün ve bugün yağmur dinmek bilmedi. Güven hocam aradı ve ‘Bir baksan iyi olacak’ dedi. Hemen olay yerine gittik. Sabah beşten beri anne ve üç çocuğu evlerine yağan yağmuru temizlemeye çalışmışlar, yemek yemeyi bile akıllarına getirmemişlerdi. Üstleri sırılsıklam, halleri ise perişandı.” dedi.

Esmeray ve çocukları, Ülkem Okuyor Derneğinin yürüttüğü ev projesi kapsamında yer verdiklerini belirten Ertuğrul, “ Ev projesi için aklımıza gelmişti. Ancak eşi, ‘Bizden kötü durumda olanlar var, onlara yardım edin’ diyerek yardım teklifimizi reddetmişti. Çocukları bu halde görünce o da dayanamadı. Aile çok gururlu, onları ikna etmek zor oldu. Bu aile gerçekten ihtiyaç sahibi ve başka konularda da desteklenmesi gereken bir durumda. Amacımız, tüm aileyi yaşadıkları ahırdan sıcacık bir yuvaya taşımak.” Şeklinde konuştu.

“Sel vurdu barakalarını, çocuklar sırılsıklam… Çaresizliğimi ilk kez hissettim

Şahit olduğu anları anlatan Ertuğrul,  gördükleri dışında daha kötüsü olamayacağını düşündüğünü ifade etti. Yaşanan durumun onda bıraktığı duyguyu aktaran Ertuğrul “Akşam serinliği çocukların sırılsıklam üstleriyle sanki bir kış akşamı gibi hissettirdi. İlk kez kendimi tamamen çaresiz hissettim. Şoka girdim ve ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağıma karıştı, soğukkanlılığımı kaybettim. Her şey kapalıydı ve nereden ne bulacağımı bilmiyordum. Çırpınıyordum, beynim sanki çalışmıyordu” dedi.

Ertuğrul, gün boyunca yemek yemeyen ailenin açlık durumunu fark etmediğini belirtti. Aç halleriyle kıyafet arayan Ertuğrul, açlık mı yoksa üşümek mi daha kötü olduğunu seçemediğini sonunda bulduğu kıyafetleri, kalitesine veya fiyatına bakmadan, sadece kuru kalmaları için çocuklara giydirdiğini söyledi.

Yemeğe gittiklerinde güne ait onu etkileyen anları anlatan Ertuğrul, “Talent ve Asel güldüler ama Meriç belli ki yaşadığı durumu kaldıramadı. Güldüremedim yavrucuğumu. “Sana ev yapsam mutlu olur musun” dedim. Yine o mahcup bakış…  Cevap vermiyor. Öylece bakıyor. Bakışıyla sanki hikâyemin sonunu değiştir diyor ”dedi.

“Herhangi bir kanalda veya basında görmediniz. Çünkü toplum 2024 Türkiye’sinde ahırı barakaya çevirip yaşayan aileyi örmek veya okumak istemiyordu”

Ertuğrul, Evin arazisi verasetli hisselli olduğu için yapım aşamasına geçemediklerini yaptıkları evin çocuklar ve Esmeray üzerine olması gerektiğini söyledi. Ertuğrul, Süreçte ikna etmeleri gereken kişilerin olduğunu ve arsanın üstünde 1994 yılından icra olduğu için onu da süreç olarak halletmeleri gerektiğini aktardı.

Tüm bu süreçleri yönetmeleri bunu da sessizce yapmaları gerektiğine değinen Ertuğrul, “Başardık. Tapu an itibariyle Annemiz Esmeray’a geçti. Meriç’in hikâyesinin sonunu da değiştireceğim. Meriç’in hikâyesi haber olmadı. Herhangi bir kanalda veya basında görmediniz. Çünkü toplum 2024 Türkiye’sinde ahırı barakaya çevirip yaşayan aileyi örmek veya okumak istemiyordu. Ancak hikâyenin sonu mutlu biterse “orada bir ahır varmış sonra eve dönmüş” diyecekler. Desinler ona da razıyız. Masallarda bal kabağı at arabası olabiliyorsa gerçek hayatta da ahır, ev olabilir.(di) Muşamba kaplı duvarlarda çocuklar üşüse de, yazın yılanla fareyle içiçe olsalar da görmezsek duymazsak sorun değil.(di  değil mi?)” diye anlattı.

“Bu çocuk “üşüyorum” bile diyememişti.”

“Bu çocuk “üşüyorum” bile diyememişti.”  diyen Ertuğrul, Islak kıyafetleriyle gözlerinin içine baktığını ve o bakıştan “hikâyemin sonunu değiştir” demek istediğini çıkardığını ifade etti.

Hep birlikte bu hikâyenin sonunu değiştiriyoruz sözü ile yola çıkan Ertuğrul “Kaç hikâye daha var bilmediğimiz kuytu köşelerde?  Kaç çocuk birinin gözüne bakamadığı için kötü bir hikâyeyle devam ediyor hayatına? ”dedi.

Ertuğrul, Kendi hikâyesinin sonunun değişimini seyreden Miraç’ın, hikâyenin sonunun değişeceğini bilmek çok güzel ve bu hikâyenin içinde bulunmanın güzel olduğunu söyledi.

“Ve bitti! Bu yolculuğu da el ele tamamladık. “

“Ve bitti! Bu yolculuğu da el ele tamamladık. “ diye heyecanını paylaşan Ertuğrul,  “Meriç’e, Talent’e ve Asel’e yuva olduk, aile olduk. Hatay’da ev teslim eden ilk ve tek sivil toplum kuruluşunu kurmuş ve yürütüyor  olmaktan gurur duyuyorum ama aklım hâlâ yapamadıklarımda…  İyilik hali sonsuz eksiklik hissi daha fazlasını yapma ihtiyacı…”diyerek sözlerine son verdi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir